mendilim kekik kokuyor

2015 yılında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin; Çanakkale Savaşları’nın 100. Yılı dolayısıyla düzenlenen senaryo yarışmasında ‘Mendilim Kekik Kokuyor’ adlı eseri birinci olarak ödüllendirildi.

2018 yılında SMP Yapım tarafından yapılan başvuruda Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün yüksek bütçeli fonlarından ‘Uzun Metrajlı Kurgu Film’ desteği aldı.

2019 yılında Hüseyin Özden ile Hakan Kurşun’un yönetmenliğinde Antalya’nın ilçelerinden Kemer ve Akseki’de çekimleri yapıldı. 

6 Mart 2020 tarihinde A. Kadir Bozkurt’un ödüllü senaryosunu yazdığı ve yapım ortaklarından olduğu uzun metraj sinema filmi “Mendilim Kekik Kokuyor” vizyona girdi.

uzun metraj sinema senaryosu hakkında

SNOPSİS

Yıl 1915…
On sekiz mart tarihinde Çanakkale Boğazı’nı aşamayan İtilaf Devletleri’nin donanması, başarısızlığın utancıyla çekip gitmek yerine, yirmi beş nisan tarihinden yeniden şansını zorlayarak, Gelibolu Yarımadası’nda büyük bir kara harekatını girişmişti. Her çıkarma bölgesinde dillere destan savaş hikayeleri yaşanıyordu. Bizim hikayemizde Anzak Koyu’nda sıkışan Avustralyalı ve Yeni Zelandalı askerlerin yaşadıkları anlatmaktadır. Bu cephede, birbirine tarihsel düşmanlığı olmayan Osmanlılar ile Anzaklar, egemen devletlerin siyasi hırsları yüzünden karşı karşıya gelmiştir. Kim kazanırsa kazansın yüzbinlerce insanın ölümüne ya da yaralanmasına neden olacak savaşın kurbanı durumundaydılar.
Bir süre Mısır’da eğitildikten sonra Almanlarla savaşmak üzere gemilere doldurulan Avustralyalı ve Yeni Zelandalı askerler, Arıburnu sahillerinde karaya çıkarıldıklarında, ‘Abdül’ adını yakıştırdıkları Osmanlı askerlerini karşılarında buldular. O günden itibaren Anzak Koyu cehennemleri oldu; ne ileri gidebildiler, ne de geri dönebildiler; öylece sıkışıp kaldılar…
Bu savaşın arasına sıkışmış küçücük hikayemize gelince; aynı kıza aşık olan amca çocuklarının çekişmesi, Çanakkale Savaşı’na gönüllü olarak katılmalarına vesile olacak, orduya dahil olamadan Anzaklara esir düşecek ve savaşın kaderini belirleyecek olayların arasında kendilerini bulacaklardır. Kekik kokulu mendilin hikayesi, Arıburnu Cephesi’nde esir düşen Osmanlıların hikayesine dönüşür. Esir kampında tutuldukları aylar boyunca Anzak Koyu’ndaki yaşamın parçası sayılırlar; kimi zaman acımasız düşman, kimi zaman halden anlayan dost olurlar; sonuçta insandır hepsi…
İki amcaoğlunu kekik kokulu mendilin peşinden cepheye sürükleyen, aşk uğruna verdikleri savaşın ya da savaşı umursamayan aşklarının hikayesidir aslında…

YAZAR GÖRÜŞÜ

Türk ve İslam kültürünün başarılı senteziyle yüzyıllar boyunca ayakta kalmayı başaran Osmanlı Devleti, yıkılmanın eşiğinde bile emperyalist güçlerin hesabını bozmayı başarmıştır. 1. Dünya Savaşı’nda birçok cephede savaşan Osmanlı askerinin, Çanakkale’de destan üstüne destan yazışı ise dünya tarihinin önemli olaylarındandır. On sekiz Mart 1915 tarihinde Çanakkale Boğazı’nı aşamayan İtilaf Devletleri’nin donanması, başarısızlığın utancıyla çekip gitmek yerine, yirmi beş nisan tarihinde, yeniden şansını zorlayarak güçlü bir kara harekatına girişir. ‘Anzak’ çatısı altında eğitilen Avustralya ve Yeni Zelanda, askerleri Gelibolu Yarımadası’nın savunmasını çökertmek niyetiyle Arıburnu sahiline yönlendirilir. Almanlara karşı Fransız topraklarında savaşacaklarını düşünen Anzaklar ile Osmanlı askerlerinin karşı karşıya gelişi, savaşın ezberlerini değiştirecek görüntülere vesile olur. İki tarafın kahramanlık hikayeleri de savaşın insanlık dışı boyutlarını ortaya koymakta ve savaştan barışa uzanabilmenin ipuçlarını vermektedir. Savaş sonrasında oluşan dostluk atmosferi bunun göstergesidir.
Türk sineması Anzak Koyu’ndaki gibi evrensel değerleri barındıran yakın tarihimizden yeterince yararlanamıyor. Projemin özünü oluşturan Arıburnu cephesi hakkında çekilen nitelikli filmler yok denecek kadar azdır. Çanakkale savaşını işleyen senaryo yazarları, kısıtlı tarihi kaynakları araştırmadaki yetersizlikleri nedeniyle, nitelikli dönem senaryolarının üretiminde sıkıntı yaşamaktadır. Birçok senaryo yazarı ise yöreselden evrensele ulaşmak yerine sübjektif yaklaşımların arasında sıkışıp kalmaktadır. Bu tür dönem filmleri ise dünya sinemasının yönünü belirleyen nitelikli ve popüler eserlerdir. Aynı zamanda sinemacılarımızı dünya sinemasına taşıyabilecek fırsatlar yaratabilmektedir.
Projemin amacı; dünya tarihinin akışına yön veren bir kesiti, hem kendi sinema seyircimize, hem de dünya seyircisine aktarmak için, tarihsel gerçekliği içinde evrensel temaları işleyen, sanatsal değeri yüksek sinema filmi üretmektir. Elimden geldiğince Anzak Koyu’nda sıkışan savaşın trajik hikayesini anlatmaya çalıştım. Savaşın katmanları arasına sıkışan insani duyguların tarafsızca anlatmaya özen gösterdim. İki tarafın da savaşın kurbanı oluşunu, senaryo kurgusu içinde ama tarihin gerçekliğinden uzaklaşmamaya özen göstererek, dünya insanıyla paylaşmak istiyorum.

gençlere yönelik tiyatro oyunu hakkında

Oyunun Adı: Mendilim Kekik Kokuyor

Hedef Seyirci: Yetişkin
Oyunun Biçimi: Epik Tarihi Oyun
Bölüm: İki Perde
Dekor: Simgesel Aksesuarlar
Kostüm: 1915 Yılı dönem kostümü
Oyuncu Sayısı: 14 (Erkek: 11, Kadın: 3) (Oyuncu sayısı farklı olarak sahnelenebilir.)
Yardımcı Oyuncu: En az 10 yardımcı oyuncu
Not: Dans ve müzik konusunda yetenekli yardımcı oyuncular tercih edilmelidir.

Videoyu oynat