Antalya’daki Belediye Tiyatrolarının Geçmiş Yıllarından…

Dört ulusal ödülle Antalya’nın belediye tiyatrolarındaki çalışmaları taçlandırılan Abdullah Sürekli, 2020 yılında da 6. Anadolu Tiyatro Ödülleri kapsamında ‘Başarı Emek Ödülü’ne layık görüldü.

– Bol ödüllü tiyatro insanıyla Antalya’daki belediye tiyatrolarını konuştuk.

ABDULLAH SÜREKLİ- Ben tiyatroya 1981 yılında başladığımda, Antalya Belediyesi henüz büyükşehir olmamıştı. Öncelikle Müfit Kayacan’ın belediye personeli oluşu ve Hasan Subaşı’nın belediye başkanlığı döneminde kültür müdürü olarak da tiyatrodaki varlığını sürdürüşü, ‘AŞT’ Antalya Şehir Tiyatroları’nın kurumsal kimliğe uzanan yolculuğunu başlattı. O yıllarda dekorlarımız belediyenin atölyelerinde kendi ellerimizle yapıyorduk. Kostümlerimiz evlerimizden getirdiğimiz özel eşyalarımızla tamamlanıyordu.

Bizim için çok önemli olan, bugün ise kurumsal çatı altında olup olmadığı tartışılan, gerçek gönüllülük ve samimiyet, usta çırak ilişkisi tiyatromuzun olmazsa olmazıydı. Çok keyifli çalışmalar yaptık. Çünkü dostluk, kardeşlik, ön plandaydı. Kendimizi geliştirerek ve pekiştirerek doğrularımızı buluyorduk. Birbirini tanıyan, benimseyen ve sahnede yapacaklarına güvenen bir ekip olmuştuk. En ücra mahallelere kadar tiyatro oyunları sahnelemeye gidiyor, olmayacak mekanları tiyatro sahnesine dönüştürüyorduk. Antalya’nın bütün ilçelerine defalarca turne yaptık. En önemlisi de bütün bunları maddi bir beklenti içine girmeden, tiyatroya gönül vermenin onuruyla yaptık. Hep birlikte dekorları kamyonlara yükleyip, kendimizin kurup, kendimizin söktüğü bir tiyatrodan söz ediyorum. Bu ruh hali oyunlarımıza da yansıyordu elbette…

– Senin genel sanat yönetmeni olduğun yıllara gelecek olursak?

ABDULLAH SÜREKLİ- Hep birlikte mücadele ettiğimiz arkadaşlarımızın yaptıklarının yanı sıra, benim genel sanat yönetmenliğim döneminde yirmiye yakın arkadaşımızın norm kadroya geçmiş olması, bugünkü AŞT’nin en büyük varlık sebebidir. Bir önceki dönemin genel sanat yönetmeni Mehmet Özgür ile şimdiki genel sanat yönetmeni Gökhan Avkıran da Menderes Türel’in belediye başkanı döneminde kadroya aldığımız iki arkadaşımızdır.

O dönemde kısıtlı oyuncu kadromuzla birbirinden keyifli oyunlar sahneledik tabi ki! Geriye dönüp baktığımda Buzlar Çözülmeden’ oyunumuzun 15 yıl boyunca kapalı gişe oynadığını anımsıyorum. Okullara çok keyifli projeler yaptık. Örneğin sigaranın zararlarını anlatan ‘Duman Avcıları’ adındaki çocuk oyunumuzu Antalya’daki 150 okula turne düzenleyerek sahnelemiştik. Tiyatro şenliğimizi ulusal boyuta taşımak da yaptığımız önemli işlerin arasındadır.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları benim doğduğum yerdir. Benim için ana rahmi gibidir, orada doğdum, orada büyüdüm ve daha sonra yetişkin tiyatroculardan birisi olarak başka kurumda tiyatro yolculuğumu sürdürdüm.

– Kepez Belediye Tiyatrosu’ndaki genel sanat yönetmenliği sürecini de konuşmak istiyorum.

ABDULLAH SÜREKLİ- 2009 yılında Antalya’nın merkez ilçelerinden Kepez Belediyesi’ne tiyatro yapmak üzere geçici görevle gittim. Belediye başkanının güçlü desteğiyle tiyatronun kuruluşunu gerçekleştirdik. 500 kişilik Erdem Beyazıt Kültür Merkezi’nde düzenli olarak perdelerimizi açtık. Allah rahmet eylesin, değerli hocamız Prof. Dr. Nurhan Karadağ ve birbirinden değerli tiyatro insanlarının yönettiği oyunları seyircilerimize izlettik. Hem oynadık hem yönettik hem tiyatro eğitimleri verdik hem de yetenekli gençleri kadromuza dahil ettik. Sözün özü doğru bildiklerimizi doğru biçimde aktarabilmek için elimizden geleni yaptık. Kepez Belediyesi’nin gözünde sürecimiz tamamlamış olmalı ki her güzel şey gibi sonu geldi. On yıl içinde kimseye hata yapmamaya çalıştım. Bütün hatalar kendime oldu. Son yaşadığım olayda da yaptığım hata mesleki değil, kişisel, ailemizden birisi olarak güvendiğimiz kişinin siyasetçi olduğunu unutmak oldu…

– 6. Anadolu Tiyatro Ödülleri kapsamında, 2020 yılındaki ‘Başarı Emek Ödülü’ne layık görüldüğün için kutluyoruz. Sanata verilen emeğin değerini bilen kurum ve kuruluşlarda başarılarının devamını izleyeceğiz elbette…