Uygarlık Anadolu’dan Doğdu

Biz doğanın uyanışını dağların tepelerinde ya da denizin kıyısında karşılamaya alışığız ama koronavirüs (Kovid-19) salgını yüzünden nisanda başımızı evimizden dışarı çıkaramaz olduk. Mayıs da benzer biçimde geçecek gibi görünüyor. Bahar aylarında gezip gördüklerimizi paylaşmaya alışmışken, 2020 baharı okuduklarımızın üstünden yazılar oluşturmanın zamanı… 

Bir önceki yazımızda “Batıdan Anadolu’ya bakanlar tarihi nasıl okuyor?” diye sormuştuk.  

İki yüzyıl öncesinde yazılan klasik arkeoloji ‘batıdan doğuya uzanan medeniyet’ temeli üstüne kurgulanmıştır. Romalı siyaset adamı ve tarihçi Marcus Tullius Cicero tarafından ‘tarih yazarlarının babası’ olarak nitelendirilen Herodot (MÖ 499 – 449) Batı’nın referans kaynaklarının başında gelir. Bir Anadolu insanı olarak Bodrum’da doğan ve Pers savaşlarında Atina’da bulunan Herodot’un yazdığı Herodot Tarihi’nde, Persleri yenilgiye uğratan İonialar övgüyle anlatılır.  

O dönemde İonia kentlerinin liderliğini yapan Atina altın çağındadır. Herodot’un da eserlerinde ulusalcı duygularını dizginleyemediği açıkça görülmektedir. Onun yazdıklarından yola çıkılarak Girit’ten ayrılan İonia göçerlerinin Lykia Uygarlığını kurduğu kabul edilir. Bu arada Herodot’un dayanaktan yoksun anlatımlarından dolayı ‘yalanların babası’ olarak antik çağlardan beridir eleştiriye uğradığını da herkesin malumudur. 

Bir parça kafa karışıklığından uzaklaşmak için Herodot’tan yüzlerce yıl öncesinde yazılan İlyada Destanı’na göz atalım. Anadolu insanı olduğu varsayılan Homeros’un, MÖ 8. yüzyıldan kalan İlyada’sında Troia Savaşı ayrıntılı olarak anlatılır. Bu destanın mitolojik anlatılarla sınırlı olduğu düşünülürken 1870 yılında başlayan kazılarla Troia’nın Çanakkale yakınlarında olduğu ortaya çıkar. İlyada’da anlatılan savaşın MÖ 12. yüzyıl civarında yaşandığı varsayılmaktadır.  

Homeros’un eserindeki kahramanları arasında bulundan Sarpedon ile arkadaşları da Lykialıdır. Anadolu topraklarını Akhalardan (Yunan yarımadasından gelip Troia seferine katılan savaşçılar) koruyabilmek için Troialılarla birlikte savaşmaya gelmişlerdir. İlyada Destanı’nda Lykialı savaşçıların kahramanlıkları destansı biçimde işler. Hektor gibi Sarpedon da kahramanlara yakışır biçimde ölecek ve Lykia topraklarına götürülerek şanına yakışır törenle gömülecektir. 

Bu örnek bile Atina’nın altın çağlarından yüzyıllar öncesinde Teke Yarımadası’ndaki gelişmiş Lykia Uygarlığının bulunduğunu kanıtlar. Herodot’un tarihi yanılgısına rağmen batının klasik arkeolojisi gerçeği kabullenmekte ayak diremektedir. Bu yüzden Troia yerleşiminin Helen soyluları tarafından kurulduğu tezi de arkeoloji dünyasında uzun yıllar tartışılmıştır. Troia kazıları sonunda Helenleri kıskandıracak Troia kültürünün bütünüyle Anadolu yaratısı olduğu belgelenir. 

Bu gibi örnekler çoğaldıkça çoğalırken, Anadolu’dan Anadolu’ya bakıldığında tarihin nasıl göründüğünü anlatmaya çalışan birbirinden değerli öyle çok insan var ki… 

Cevat Şakir, Sebahattin Eyüpoğlu, Azra Erhat ve onların devamında, otuz yıldır Patara Antik Kenti’ndeki arkeolojik kazılarla aynı bayrağı dalgalandıran Prof. Dr. Fahri Işık ve Prof. Dr. Havva İşkan gibi birçok bilim insanı, Helen hayranlığı üstüne kurgulanan tarihin dogma olduğunu güçlerinin yettiğince dile getirmektedir. 

Son çıkan “Uygarlık Anadolu’dan Doğdu” kitabında, Avrupa Uygarlığını yaratan yüksek kültürlerin köklerinin Anadolu’da olduğu anlatan Prof. Dr. Fahri Işık ‘Batılılar ne der acaba?’ kaygısına düşmeden araştırmalarını ortaya koyuyor. İonia halklarının Anadolu’dan Avrupa’ya geçtiği anlatan bilimsel makalelerini yazmayı sürdürüyor ama Batılı meslektaşları nedense görmezlikten gelmeyi tercih etmiş. O yine de içerideki ve dışarıdaki Helen hayranlarının gölgelemesine takılmadan bilimsel bulguların ışığında Batı’nın uygarlık tarihini yeniden yazmaya çabalamakta… 

FOTOĞRAF YAZISI 

Kitabın Adı: Uygarlık Anadolu’dan Doğdu 

Yazar: Fahri Işık 

Yayınevi: Akdeniz Ülkeleri Akademisi Vakfı 

Türü: Araştırma – İnceleme  

Sayfa Sayısı: 765  

Kapak: Ciltli 

ISBN: 9786056941801