13. Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali

Bu yıl Antalya Devlet Tiyatrosu Müdürü Alpan Aksum’un “Antalya Devlet Tiyatrosu olarak artık adımlarımızı büyük büyük atmaya, vizyonumuzun dünya tiyatrosu perspektifi ile birlikte en üst seviyelere ulaşmasına, seyircisiyle birlikte geniş kitlelere ulaşma hedefi doğrultusunda olağanüstü performanslarla çalışmaya devam ediyoruz. Tiyatro candır, her daim sanat…” sözleriyle 13. Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali başladı. 16-26 Mayıs arasında, Devlet Tiyatrolarının altı seçkin oyunuyla birlikte, yurtdışından gelen tiyatro topluluklarının birbirinden başarılı dört oyununu izledik.

Ankara Devlet Tiyatrosu’nun ‘12 Öfkeli’ oyunu, Reginald Rose’un klasik eserinden uyarlanarak, M. Akif Yeşilkaya yönetmenliğinde sahneye taşınmış. Oyunda, babasını öldürmekle suçlanan bir çocuğun yaşamı 12 jüri üyesinin elindedir. Jüri üyeleri arasında yaşanan tartışmalar ve çekişmelerle, adaletin ne olduğu ve insanların nasıl karar verdiği sorgulanırken, hem gerilimli hem de düşündürücü bir tiyatro deneyimi sunuluyor.

İstanbul Devlet Tiyatrosu, Bertolt Brecht’in yazdığı ‘Kafkas Tebeşir Dairesi’ oyunuyla savaşların insanlık üzerindeki etkilerine dikkat çekiyor. Kubilay Karslıoğlu’nun yönetmenliğini yaptığı oyunda, Gruşa adlı köylü kızının, terk edilmiş bir soylu çocuğunu sahiplenmesi ve onun için verdiği mücadele işleniyor. Çin efsanelerinden uyarlanan tiyatro oyunu, hem eğlendiren hem de düşündüren bir anlatımla, yazarın epik tiyatro anlayışını yansıtıyor.

Umut Azdal’ın yazdığı ve Levent Ulukut’un yönettiği müzikli tiyatro oyunu ‘Şerbet Hanım’ın Deli Aşkları’ İzmir Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenmiş. Şerbet Hanım’ın hikayesi 1900’lü yılların İstanbul’unda geçiyor. Güzelliğiyle erkekleri kendine hayran bırakan kadın kahraman, kavuşamadığı aşkını kalbinde yaşatırken, memleketin dört bir yanından gelen talipleriyle renkli maceralar yaşıyor.

Bursa Devlet Tiyatrosu’nun sahnelediği ‘Othello’ ırkçılık, kıskançlık, ihanet ve güven gibi evrensel temaların işlendiği Shakespeare’in ünlü trajedilerindendir. Oyunda siyahi general Othello ile sevgili eşi Desdemona’nın aşkı ve bu aşkı yıkmak isteyen kötü niyetli İago’nun entrikaları anlatılır. Yönetmen Vlad Trifaş modern bir yorumla oyunu sahneye taşırken, müzikleri de kendisi bestelemiş.

Erzurum Devlet Tiyatrosu ‘ANA-DOLU’ (Milli Mücadelenin Cesur ve Kayıp Kadınları) oyununu, Cumhuriyetin 100. yılında seyircisiyle buluşturmuş. İlknur Bektaş’ın kaleme aldığı ve Sezai Yılmaz’ın yönettiği tek perdelik gösteride, Milli Mücadele dönemindeki kadın kahramanların yaşadıkları zorlukları, verdikleri mücadeleyi ve gösterdikleri fedakarlıkları anlatılıyor.

Van Devlet Tiyatrosu Molière’in ‘Scapin’in Dolapları’ adlı oyunuyla festivalde yer aldı. Aşk için her şeyi yapmaya hazır iki gencin ve onlara yardım eden kurnaz uşak Scapin’in maceraları, Hakkı Kuş’un dinamik yönetimiyle keyifli bir tiyatro deneyimine dönüşmüş. Oyun Fransız klasik komedisinin en iyi örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.

“G. Musrepov” Kazak Devlet Akademik Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu, Kazak kültürünü ve tarihini yansıtan oyunlar sahnelemekle tanınıyor. Ulusal ve uluslararası festivallerde ödüle layık görülen ‘Karagöz’ Mukhtar Auezov tarafından yazılmış. Modern bir dille sahnelenen tiyatro oyunu Farkhad Moldagali tarafından yönetilmiş. İki aşık, Karagöz ve Syrym, töre gereği evlenememesi ama kalplerinin buyruğuna karşı koyamayarak ataları karşısında kendilerini küçük düşürmeleri anlatılıyor.

Küba Ecos Company’nin sahnelediği ‘Bernarda, Hayır!’ adlı dans gösterisi, Federico García Lorca’nın “Bernarda Alba’nın Evi” adlı eserinden ilham alarak, baskı altındaki kadınların acılarını ve tutkularını sahneye taşıyor. Yazarı ve yönetmeni Ana Rosa Meneses, söze dayalı olmayan bir sahneleniş biçimini tercih etmiş. Performansın adındaki “Hayır!” ifadesi, kadın karakterlerin çığlığı ve dünyadaki kadınların değersizleştirilmesine karşı bir protesto anlamına geliyor.

Romanya’dan Craiova Marin Sorescu Ulusal Tiyatrosu, Fransız yazar Laurent Baffie’nin OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk) hastalarını anlamaya yönelik yazdığı ‘Takma Kafana’ oyununu sahneliyor. Yönetmenliğini Raluca Păun yapmış. OKB hastalarının tedavi olmaya gittikleri Dr. Stern’in ofisinde, hastaların yaşadıkları zorluklar ve insan ilişkileri mizahi bir dille anlatılıyor.

Yunanistan’dan gelen Art Vouveau Tiyatrosu’nun ‘Aydaki İlk Çift’ oyunu Thanasis Megalopoulos ve Lenos Christidis tarafından yazılmış. Thanasis Megalopoulos tarafından yönetilmiş. Tüm dünya ABD’nin ilk insanlı aya iniş yolculuğuna odaklanırken, Yunanistan’da acımasız bir diktatörlük kurulur. Aya ayak basan adamın haberi birbirine aşık kahramanların rutinlerini alt üst ederken, her şeyin mümkün olduğu hayali bir ay yolculuğuna götürür.