18 Mart’tan 27 Mart’a

Mart ayına geldiğimizde yaşamımın unutulmazları arasındaki günler hemen kendini hatırlatır. İlki Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne uzanan sürecin başlangıcı sayılan Çanakkale Savaşları’nın tarihi günü 18 Mart, diğeri ise Dünya Tiyatro Günü olarak kutlanan 27 Mart…

İki anlamlı tarihi birbirinin içine geçiren gençlere yönelik tiyatro oyunu ‘Hâki Giyen Adamlar’ yazımızın konusu olacak. Kamu adına hizmet üreten kurum ya da kuruluşların yazdıklarımı okuyacağını ve Çanakkale Destanı’nın başarıyla tiyatro sahnesine taşıyan projeyi Antalya’mızın seyircileriyle buluşturacaklarını umarak yazmaya devam edeyim.

Bu oyunun yazarı ve oyuncusu İskender Kardaşlar’la Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü’nden aynı yıllarda mezun olmuştuk. Öğrencilik yıllarımızda da Ankara Devlet Tiyatrosu’nda Ergin Orbey’in yazıp yönettiği ‘Belgelerle Kurtuluş Savaşı’ adındaki gençlik oyununda birlikte oynamıştık. Üniversite yılları sonrasında nadiren yollarımız kesişti. İskender Kardaşlar çeşitli tiyatro topluluklarında oyunculuk yaptıktan sonra reklam sektörüne geçti. Ankara’da Reji asistanlığı, kurguculuk ve yönetmenlik yaptı. İstanbul’da reklam yazarı, kreatif direktör olarak önemli kuruluşların ve ürünlerinin kampanyalarını yönetti. Çok başarılı bir reklamcı olarak ‘Kristal Elma’ reklamcılık yarışmalarında 6 ödül kazandı. 2006 yılından beridir Çanakkale/Eceabat’ta yaşıyordu. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanında uzun yıllar rehberlik ve alan kılavuzluğu yaptıktan sonra Çanakkale Destanı’nı gençlere anlatmayı hedefleyen gençlik oyunuyla 2019 yılında tekrar tiyatroya döndü.

Bir ulusun varoluş ve kahramanlık hikayesinin başlangıcına dönüşen Çanakkale Savaşı, ‘Hâki Giyen Adamlar’ oyununda; kimi zaman neşeli, kimi zaman hüzünlü anekdotlarla kısa ve akılda kalıcı şekilde anlatılıyor. Bir meddah, dedesinden kalan defteri önüne alarak hem Çanakkale Savaşı’nı anlatıyor hem de çeşitli anekdotlardaki karakterleri taklit ediyor. 1. Dünya Savaşına girişimizden başlayarak kronolojik bir akışta kendimizi buluyoruz. En başından itibaren savaşın kritik anları yaşayanların gözünden aktarıyor. Yarbay Mustafa Kemal başta olmak üzere, Çanakkale’yi geçilmez kılan subay ve askerlerimizin anılarından yola çıkarak yazılmış hikayeler, meddahın keyifli anlatımıyla gözlerimizin önünde canlanıyor.

Bu projede Çanakkale Savaşı’nın tarihteki yeri ve önemi, İskender Kardaşlar tarafından doğru kaynaklara dayanarak sahneye taşınmış. Hurafelerden arınmış bir Çanakkale resmi çizmeye özen gösterilmiş. Çanakkale’de savaşan kahramanların fedakârlıkları, cesaretleri ve vatan sevgileri üstünden, birlikte olma bilinci başarıyla gençlere aşılanıyor. Nedim Yıldız’ın atmosferi bütünleyen müzikleri de özel bir alkışı hakkediyor.

Oyun sonrasında ayaküstü sohbet ettiğimiz İskender Kardaşlar’a “Neden Çanakkale Savaşları?” diye sordum.

“Herkesin bir Çanakkale hikayesi vardır, oradan buradan duyduğu… Biraz daha bilen, Haki Giyen Adamları hatırlar. Dedelerimizi… ‘Elde yok, avuçta yok. Bir canım var beyim, o da vatanıma feda olsun!’ diyen dedelerimizi… Askeri dehasıyla savaşın kaderini değiştiren Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal’i… Anadolu’daki İstiklâl ateşini Çanakkale’den tutuşturan kahraman ve binlerce Mehmet, Mustafa, Selâhaddin, Yahya, Yusuf, Seyit, Abdullah, Cevat’ı… Çanakkale’de, ayak tabanları yara içinde, cephesine sedyeyle gitmeye çalışan Balkan Gazisi Hüseyin Çavuştan; günlerdir yarı aç olmasına rağmen, karşılaştığı Avustralyalı askere ne kadar iyi yemek yediğini anlatan Sefer Onbaşıya; yüzlerce askeri şehit olmasına rağmen, düşmana “Tek Bir Kayıp Yok” diye pankart yazıp gösteren subaya kadar… Bu oyunu ben yazmadım. Asıl yazar, Hâki Giyen Adamlar… Ben aktarıyorum sadece. Şan ve şerefle hem de…”

Bu ülkenin gençlerine tiyatro yapacaklara ya da tarihimizi hurafelerden arınmış olarak anlatacaklara https://youtu.be/uN2Og0uwIes linkindeki tanıtım videosunu izlemelerini öneririm.