Çık Çıkabilirsen İşin İçinden-ödül töreni

Mart ayında ‘Dünya Tiyatro Günü’ vesilesiyle tiyatro oyunu yazma yarışmalarının sonuçlar arkası arkasına açıklanırken, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın (DBŞT), Rasim Öztekin anısına düzenlediği 2. Ulusal Türkçe-Kürtçe Oyun Yazma Yarışması’nda ‘Çık Çıkabilirsen İşin İçinden’ adlı tiyatro oyunumun dereceye girdiğini öğrendim.

Türkçe oyun yazma kategorisinde Erkan Canlı’nın “Dünyanın Bütün Zencileri” oyunu birinci, Abdülkadir Bozkurt’un “Çık Çıkabilirsen İşin İçinden” oyunu ikinci, Mert Sezgin’in “Okyanusa Çağrı” oyunu üçüncü seçildi. Tufan Yılmaz’ın yazdığı “Dilenciler” oyunu birinci mansiyon ödülüne, İffet Kendirli’nin yazdığı “Bana İsmimi Geri Ver” oyunu ikinci mansiyon ödülüne layık görüldü.

Kürtçe oyun yazma kategorisinde ise Cem Düzova “Siyabend û Xecê” oyunuyla birinci, Berat Beyoğlu “Bermayiyên Ji Dinyaya Ku Dıxwazim Lê Bijîm” oyunuyla ikinci, Ziver İlhan “Pênç Dahn Mahne” oyunuyla üçüncü oldu. Recep İçen “Rabirdûyek” oyunuyla birinci mansiyon, Suat Barış ise “Can û Cîger” oyunuyla ikinci mansiyon ödülünü aldı.

Bu haberin mutluluğunu yaşarken, Karşıyaka Belediyesi’nin ‘İzmir Baba’ olarak bilinen Sancar Maruflu’nun anısına ithaf ettiği, 2022 Sancar Maruflu Oyun Yazma Yarışması’nda da ‘İzmir Underground’ isimli tiyatro oyunumun dereceye girdiği haberi geldi. Hüseyin Erdoğan’ın “Adını Sen Koy” oyununun birinci, Davut Yavuz Arkın’ın “Kent İstasyonu” oyununun ikinci, Abdülkadir Bozkurt’un “İzmir Underground” oyununun üçüncü olarak seçildiği duyuruldu. Nural Uslu’nun yazdığı “Manolya Ağacı” birinci mansiyon ödülüne, İlhan Soytürk’ün yazdığı “Kayıp İnsanlar” oyunu ikinci mansiyon ödülüne layık görülmüştü.

İki yarışmanın ödül töreni aynı gün ve aynı saate olduğu için birini seçmek zorunda kaldım. Bu gibi durumlar nadiren yaşanır ama benim yazdığım oyunlara denk geldi. İzmir’deki yetkililer ödül törenine katılacak ödüllü yazarların ‘ulaşım ve konaklama’ giderlerini yasal sınırlamalar nedeniyle karşılayamadıklarını söyledi. Ben de İzmir’de yaşayan bir dostumdan ödülümü almasını rica ederek Diyarbakır’daki törene katıldım.

İlk olarak 2019 yılında düzenlenen oyun yazma yarışmasının içeriğini bilemediğim için dosya göndermemiştim. Sonrasında pandemi araya girdi. Birinci yarışmanın profesyonelliğini görünce 2022 yılındaki yarışmaya gönül rahatlığıyla oyunumu gönderdim. Bu ödül töreni vesilesiyle Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin ikinci yarışmada da çizgisini koruduğuna tanık oldum.

Keçi Burcu’ndaki ‘El Cezeri’nin Olağanüstü Makineleri’ sergisiyle Diyarbakır’daki birinci günümüzün programı başladı. El Cezeri Artuklu Sarayı’nın başmühendisi olarak bilinen dünyanın sayılı Müslüman dehâlarından. Bilim insanının 13. yüzyılda kaleme aldığı Kitab-ülHiyel’deki çizimleri, Durmuş Çalışkan’ın çabaları sonrasında aynı malzeme ve teknikle üretilen makinelere dönüştürülmüş. Sergide incelediğimiz El Cezeri’nin 25 prototipi de birbirinden ilginçti. Makine ve otomatlarının yanı sıra, mekanik prensiplerini çocukların ve yetişkinlerin de anlamasına yönelik temel prensipler yeniden farklı cihazlarla üretilmiş.

Aynı günün akşamında da DBŞT’nin sahnelediği ‘Komedi Mola’ adındaki güldürüyü izledik. Çok da eğlendik. Dört bölümden oluşan komedinin iki bölümü Türkçe, iki bölümü de Kürtçe olarak sahnelemişler. Kürt dilini bilmediğim halde Kürtçe bölümlerin hikayelerini kolaylıkla anladım ve doğrusunu söylemek gerekirse de keyifle izledim.

Oyun sonrasında sohbet ettiğim oyunun yönetmeni Erdal Ayna “Bu bölgede tiyatro yapılıyorsa, Türkçe de Kürtçe de yapılmalı. Aynı oyunda iki dili birden kullanarak, Türkçe ile Kürtçenin politik kaygıların uzağında bir sanat dili olarak algılanmasını istedik,” diyerek projeyi sahneye taşımalarının hedefini ortaya koydu.

Genç yönetmen arkadaşımızın sözleri 2. Ulusal Türkçe-Kürtçe Oyun Yazma Yarışması’nın da hedefini özetliyor.

Bir gün sonra ödül törenine konuşan Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Ali Çelik, sanat ve kültür ilişkisinin kurulduğu bir yerel yönetim modelini Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde benimsediklerini vurgulayarak “Bu minvalde Diyarbakır Şehir Tiyatroları’nın temel amacı, tiyatro sanatının önemli mihenk taşlarından biri olan yazılı metinleri çoğaltmak, tiyatro röportajlarına yeni, özgün, çağdaş tiyatro eserleri ve yeni yazarlar kazandırmak için oyun yazma yarışmasının ikincisini gerçekleştirmiş olmanın gururunu yaşadığımızı ifade ediyorum,” diyerek büyükşehir belediyesinin hedefini özetledi.

Türkçe Oyun Yazma Yarışması Jüri Başkanı Doç. Dr. Birgül Yeşiloğlu Güler “Pandemide herkes perdelerini kapatırken, pandemide insanlar yarışmalar düzenlemekten korkarken, pandemide böyle büyük organizasyonların içerisinde olmak için elini taşın altına koymak istemezken, gönüllü insanlar bunun için ellerinden gelen her şeyi yaptılar ve bugün bizi burada topladılar,” diyerek yarışmayı düzenleyenlere, tiyatro akademisyenliğinin yanı sıra bu toprakların kadın yazarı olarak sıcacık enerjisiyle teşekkür etti.

Son olarak konuşan DBŞT Genel Sanat Yönetmeni Handan Ekici de Diyarbakır’ı tanıtabilmek için Diyarbakır’ın taşlarının üstüne bir taş koymanın sanatçıların görevi olduğunu söyleyerek “Yollar yapılıyor, parklar yapılıyor ama sanat adına da gerçekten yapılması gereken şeyler çok fazla. Yerel yönetimlerin bunları yapması, bunlara dikkat etmesi gerekiyor. Biz de yıllardır bunun için çabalıyoruz,” dedi.

Diyarbakır Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezi’nde 26 Mart’ta düzenlenen tören, yarışmacılara ödüllerin dağıtılışıyla noktalandı. İlk uçaktan indiğimiz andan, uğurlanışımıza kadar, Diyarbakır’ı güzel anılarla hatırlamamızı sağlayan doğunun sıcakkanlı insanlarına teşekkür ediyorum.