Antalya’nın Belediye Tiyatroları

Yeni yılın yazısı 80’li yılların başlarında tiyatroyla tanışmamı sağlayan Antalya Şehir Tiyatroları hakkında olsun.

Bir çocuk oyununu Antalya Belediyesi’nin (büyükşehir olmadığı yıllarda) çatısı altında amatörce sahnelemiş ve sahne tozuna bulaşmanın coşkusuyla AÜ DTCF Tiyatro Bölümü’nün öğrencileri arasında kendimi bulmuştum. O yıllarda ikisi devlet konservatuvarı olmak üzere dört tiyatro okulu vardı. Antalya’ya diplomalı tiyatrocuların yolu pek düşmezdi. Konservatuvar mezunlarının tamamına yakını Devlet Tiyatroları’nda oyuncu olarak çalışmaya başlar, geriye kalanları ise tiyatro, sinema ve televizyonun farklı alanlarında tutunmaya çalışırdı.

Göz açıp kapayana kadar tiyatro bölümünden mezun olmuş ve 80’li yılların sonlarında ödenekli bir tiyatro kurmanın hayaliyle Antalya’ya dönmüştüm. İki yıl boyunca birbirinden keyifli tiyatro projeleri gerçekleştirdik. Prof. Dr. Nurhan Karadağ’ın katkılarıyla belediye tiyatrosunun tüzüğünü hazırladık. Birlikte yetkililerle görüştük. Dönemin belediyesi gereken ilgiyi göstermeyince ‘hayaller ile gerçekler’ arasındaki farkı kavrayarak Ankara’ya geri döndüm.

Aynı yıllarda tiyatroya başladığımız Müfit Kayacan ile Abdullah Sürekli ise belediye çatısındaki çalışmalarını azimle sürdürdü. Amatör tiyatro çalışmaları giderek yetkinleşti. 2000’li yıllarda Antalya’daki diplomalı tiyatrocu sayısı da çoğalmıştı. Çoğu zaman alaylılar ile okullular çatıştı. Doku uyuşmazlığı nedeniyle gelip giden çok oldu. İki Antalyalı tiyatro sevdalısının aynı ve farklı dönemlerdeki katkılarıyla Antalya Şehir Tiyatroları (AŞT) kurumsal kimliğini kazandı. AŞT’nin yasal sürecini tamamlamayı başaran ise 2015 yılında Genel Sanat Yönetmeni görevine getirilen Mehmet Özgür oldu.

Üç AŞT Genel Sanat Yönetmeni’nin Antalya şehrinin tiyatrosuna katkıları asla unutulmamalı…

Son yerel seçimlerin ardından Antalya Şehir Tiyatroları’yla ilgili yeni bir süreç başladı. Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Özgür’ün AŞT’yi aile şirketi gibi yönettiği haberleri fazlaca gündeme taşındı. Bir süre sonra tiyatronun müdürü Seyfi Albayrak görevden alındı. Tiyatroda çalışan 39 müzisyen, oyuncu ve teknik personelin sözleşmesi fesih edildi. Bu kişilerin arasında Mehmet Özgür yoktu ama görevlendirme nedenine uymadığı gerekçesiyle görevi sonlandırıldı. Yaşanan keşmekeşlik arasında ABŞ’nin tiyatro sezonuna başlaması gecikti.

Bu kararların doğru olmadığını savunan Mehmet Özgür “Usul hatasının değişmesi için başkanımızla demokratik görüşme hakkımızı kullanarak bir görüşme yapmak istiyoruz. Başkanın en doğal hakkıdır, benimle çalışmak istemeyebilir ama gerekçesi bu olmamalı. Benim bu kuruma 33 yıllık hizmetim var ve bu kurumu şehir tiyatrosuna dönüştüren bir emekçiyim,” diye açıklamalar yaptı.

Mehmet Özgür 2015 yılında Genel Sanat Yönetmeni olarak görevlendirildiğinde de benzer durumlar yaşanmış ve Antalya Şehir Tiyatroları’nın kadrosundaki muhalif sanatçıların iş sözleşmeleri fesih edilmiş ya da tiyatronun dışındaki görevlere (un fabrikası, cenaze hizmetleri, kömür baca denetimi, vs…) gönderilmişler, davalar açılmış, kimi geri dönmüş, kimi uğraşmaktan vazgeçmişti.

O dönemin iddialarına karşılık kendisinin işten atma yetkisinin bulunmadığını belirten Mehmet Özgür de “Ben sanat yönetmeniyim. Sanat yönetmenlerinin şehir tiyatrolarında hiç kimseyi işten gönderme, atma, işe alma yetkisi yoktur. Bu tamamen belediye bünyesindeki insan kaynaklarının sahip olduğu bir yetkidir. Genel sanat yönetmenleri sadece kurumun sanat faaliyetlerine karar verirler. Ben kimseyi bugüne kadar işten atmadım. Geriye dönmek isteyenleri de kimse bana sormaz. Buna ben karar veremem. İnsanlar beni tamamen odak noktaya koymaya çalışıyorlar. Benim bu konuda hiçbir suçum yoktur,” diye kendini savunmuştu.

Şimdi de medyada gündeminde görevi sonlandırılan Mehmet Özgür ve sözleşmesi fesih edilen tiyatro personeliyle ilgili tepkiler var. Bir basın toplantısı düzenleyen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de işe giriş yöntemlerinin yasal olmadığını ve sorunun kendilerinden önceki yönetimden kaynaklandığını söylüyor.

“Bu arkadaşların işe girişleri, geçmiş dönemde saat ücretli yapılmıştır. Oysa ki Teftiş Kurulu’nun 2016 yılında yaptığı denetimde, bu çalışanların saat ücretli istihdam edilmesinin yasal olmadığı belirtilmiş ve eski yönetim tarafından bu konuda herhangi bir işlem yapılmamıştır. 2019 yılında yapılan denetimlerde ise bu personellerin istihdam şekillerinin doğru olmadığı, iş akitlerinin yasa gereği sonlandırılması yönünde rapor hazırlanmıştır. Şimdi soruyorum sizlere, bu arkadaşları yanlış şekilde işe alıp mağdur edenler mi suçlu yoksa kanunları uygulayan Muhittin Böcek mi? Bu arkadaşlarıma da sormak istiyorum, sizleri mağdur eden kişilere karşı da bu eylemleri yapacak mısınız?”

Aynı basın toplantısında Antalya Şehir Tiyatroları’nın geçmiş yıllardaki performanslarıyla ilgili açıklamalar yaparak “AŞT’nin son 3 yılda 7 milyon liraya yakın bütçesi olmasına rağmen yeni bir yetişkin oyunu ortaya koyamadığını, sürekli her türlü dekoru ekipmanı hazır olan ve provaları yapılmış eski oyunlarını tekrarladıklarını ve bütçesi 51 bin lira olan sadece 2 yeni çocuk oyunu sahneleyerek verimli bir çalışma sergileyemediklerini gördük,” dedi.

Kimin kime haksızlık yaptığını tiyatro tarihi unutmaz ama AŞT Genel Sanat Yönetmenliğine, geçen dönem tiyatrodan sürgün gönderilerek kömür ve baca denetimi yaptırılan İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü mezunu M. Gökhan Avkıran getirildi.

Çok ironik değil mi?

Yeni Genel Sanat Yönetmeni “4,5 yıl kömür denetimi yaparak Antalya’da kömür kalitesini artırmıştık. Şimdi de tiyatronun kalitesini artıracağız,” diyerek icraatlarına başladı.

Hiç zaman yitirmeyen M. Gökhan Avkıran, usta oyuncuların yer aldığı jüriyle (Ayşe Nil Şamlıoğlu, Mustafa Avkıran, Mine Tüzel Tüfekçioğlu, Şebnem Sönmez ve Sedat Mayadağ) şehir tiyatrosunun geleceğini belirleyecek yeni oyuncuları seçti. Bu seçmelerde tiyatro okullarından mezun olmuş 87 oyucu adayı arasından 20 oyuncu AŞT’nin kadrosuna katıldı.

Geç kalan tiyatro sezonu 26 Ocak’ta ‘İstibdat Kumpanyası’ oyununun prömiyeriyle perdelerini açacak. 1993-2000 yılları arasında Antalya Devlet Tiyatrosunun birçok oyununda görev alan Mine Tüzel Tüfekçioğlu oyunun yönetmenliğini yapıyor.

Bu sezon 2 yetişkin ve 1 çocuk oyunu sahneleyeceklerini söyleyen M. Gökhan Avkıran “Yeni dönemde kadınlarımıza pozitif ayrımcılık yapıyoruz. İlk oyunumuzun yönetmeni kadın. Bir sonraki oyunumuzun yönetmeni de kadın olacak. Kadınların gücüne inanıyoruz,” diye konuştu.

AŞT’nin bundan sonraki oyunlarını da merakla izleyeceğiz ama Antalya’daki tiyatro izleyicisinin diğer belediye tiyatrolarında izleyemeyecekleri oyunlarla ilgili iki üzücü haberi yazımın sonuna eklemek istiyorum.

İlk haberimiz AŞT’nin Mehmet Özgür’den önceki Genel Sanat Yönetmeni Müfit Kayacan’la ilgili: Belediye yönetiminin değişmesinden sonra Döşemealtı Belediyesi’nin bünyesinde Döşemealtı Halk Tiyatrosu’nu 2016 yılında kurmuştu. Bu sezon ekonomik nedenlerden dolayı perdelerini açamadılar.

Son haberimiz ise AŞT’nin Müfit Kayacan’dan önceki Genel Sanat Yönetmeni Abdullah Sürekli’yle ilgili: O da daha önceki seçimlerdeki yönetim değişikliğinde dolayı görevinden ayrılmış ve Kepez Belediye Tiyatrosu’nu yoktan var etmişti. Bu sezon bilinmeyen nedenlerle Abdullah Sürekli’nin Genel Sanat Yönetmenliğini yaptığı Kepez Belediye Tiyatrosu da perdelerini açamadı.

Bu haberler de çok ironik değil mi?