Yaz aylarında tiyatro şenliklerine katılmak üzere çıktığımız karavan yolculuğu, önce Manisa’nın Salihli ilçesine, sonra da Balıkesir’in Burhaniye’sine kadar uzandı.
İlk olarak Salihli’ye 9 kilometre uzaklıktaki Sardes Antik Şehri’nin kalıntılarında düzenlenen 7. Uluslararası Dionysos Tiyatro Şenliği Tiyatro Eğitim Kampı’na katıldık. Bu bölgenin Anadolu tanrılarından Dionysos’un vatanı olduğu kabul ediliyor. Ege ve Akdeniz mitolojisinin önemli tanrısı Dionysos, üreme ve bereket tanrısıdır. Şarap tanrısı olarak da bilinir. İnsan ve doğayla ilintilidir. Anadolu tanrısının onuruna kırsallarda düzenlenen şenlikler tiyatro sanatının doğumuna vesile olmuştur.
Bu bölgenin adını taşıyan Sard Çayı’nın sularında günümüzde bile altın arıyorlar. Friglerden kalan efsaneye göre dokunduğunu altına dönüştüren Eşek Kulaklı Midas sözünü ettiğim akarsuda yıkanmış. Bölgedeki altının bolluğu Anadolu Uygarlıklarından Lidyalılar için de zenginlik kaynağı olmuş. İlk kez devlet güvencesiyle paranın basıldığı Sardes Antik Kenti, Lidya Uygarlığının merkezidir. Bir zamanlar ABD’ye kaçırılan ve hukuki süreç sonrasında geriye alınan Karun Hazinesi de MÖ 6. yüzyılda yaşayan Lidya kralına aittir.
İon düzeniyle yapılmış ve günümüze kadar ayakta kalabilmiş görkemli Artemis Tapınakların birisi Sardes Antik Kenti’nde bulunuyor. Anıtsal Roma yapıları içerisindeki hamam-gymnasium kompleksi ile antik dönemlerin en büyük havrası görülmesi gereken yerlerden. Dünyanın en eski tiyatro binası da burada bulunuyor. MÖ 3. yüzyıldan kalan tiyatro kalıntısı toprak altından çıkarılacağı zamanı bekliyor.
Dionysos’un doğduğu topraklarında birbirinden ilginç tiyatro atölyelerine ve etkinliklere dahil olduk. Bu şenlik Turgut Özal Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin öğretim üyelerinden Dr. Rasim Aşın’ın bireysel çabalarıyla yıllardır devam ediyor. Bölgede yaşayanların yanı sıra tiyatro eğitim kampının katılımcıları için de unutulmaz bir deneyim olduğunu söylemeliyim.
Karavanımızla çıktığımız yolculuğun ikinci durağı ise Balıkesir’in Burhaniye ilçesi oldu. Körfezin panoramik manzarasına hakim Taylıeli’nde düzenlenen 11. “Elim Sende” Çocuk Sanat İmece Şenliği’ne katıldık. Bol oksijenli Taylıeli’nin ardında mitolojik tanrıların yaşadığı Kaz Dağları yükseliyor. Zeytin ağaçlarının arasında güneşin batışını ve sonrasında körfez ışıklarının denizdeki yansımasını seyretmeye doyum olmuyor. Tüm şenliğin yükünü taşıyan Ümran İnceoğlu ile Eftal Gülbudak, doğal ortamın dokusunu bozmadan TarlaZanat şenlik alanını oluşturulmuş. Ucu ucuna yetiştiğimiz şenlikte birçok tiyatro atölyesine katıldık. Çocukların arasında birbirinden nitelikli gösteriler izledik. Gösterilerin sonrasındaki sohbetlerimizi de unutmamalı…
İki uluslararası şenliğe katılan tiyatro toplulukları ve sanatçılar, bedelsiz olarak etkinliğini gerçekleştiriyor. Yurtiçi ve yurtdışından kendi olanaklarıyla gelenler, sorunsuz bir buluşma için elinden geleni yapıyor. Çoğu yanında getirdiği çadırda konaklıyor. Az da olsa bizim gibi karavanla gelenler de var. Hazırlıksız katılan konuklar için de çözümler üretiliyor. Paranın alınıp verilmediği şenliklerde sofralar birlikte kurulup kaldırılıyor. İşlerin ucundan tutmak isteyene, konaklama alanlarından yemek masalarına, gösterilerin yapılacağı sahnelerden atölye mekanlarına kadar her yerde yapacak bir şeyler var. Herkes şenliklere sahiplenerek işlerin ucundan tutuyor. Bu dayanışma ruhu şenlik boyunca devam ediyor. Gelenekselleşen etkinliklerden seyirciler de desteğini esirgemiyor.
Çok değerli sanatsal etkinliklerin sıfır bütçeyle yapılabileceğini görmek beni fazlasıyla heyecanlandırdı. Doğa ile tarihin buluşturan Antalya’mızda da benzer şenlikleri görmek istiyoruz.