“Kıl Çadırların Düşü”

Büyüdüğüm şehirdir Antalya…
En neşeli günlerim Antalya’nın sokaklarında geçmiş, Konyaaltı plajlarında dillere destan maceralar yaşanmış, unutulmaz aşkların anıları şehrin farklı köşelerinden günümüzün Antalya’sına el sallamakta…
İlk okulumun binası çoktan yıkılmış, lise çağlarındaki sevgilimin okulu otoparka dönüşmüş, mezbahanın çaprazında futbol oynadığımız boşluğa kocaman bir otel sığdırılmış, babamın yıllarca yattığı hastanenin bulunduğu yerden fıskiyeler su fışkırtsa da, hala benim ve bunun gibi yaşanmışlıkları hatırlayabilenlerin şehridir Antalya…
Şehrin girişlerindeki tabelalarda kırk bin, yetmiş bin, yüz bin rakamlarının yazılı olduğu yıllardan beridir bizimdir…
Bu saydıklarım kentlilik bilincinin oluşması için yeterli mi?
Kendi kişisel tarihimizin dışındaki tarihin ne kadar farkındayız?
Bu satırları belleğinde dolandıran ben, benden önceki yaşanmışlıkları ve tarihi ne kadar önemsiyorum?
On bin yıl önce benim dolaştığım yerlerde dolaşanların, sevdiğim yerde sevenlerin, seviştiğim yerlerde sevişenlerin hikayesi hakkında neler biliyorum?
Ya beş bin yıl öncesinde Antalya yöresinde yaşayanlar?
Ya bin yıl önce?
Daha yüzlerce soru…
Bu sorular, iki mayıs tarihinde, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın öncülüğünü yaptığı ve benim tarafımdan yazılan ‘Kıl Çadırların Düşü’ adındaki tiyatro oyununun Dünya Prömiyeri sırasında aklımda dolanıp durdu. Gençlere yönelik tiyatro oyununda Kocaeli şehrine adını veren Akça Koca’nın yaşamı üstünden Osmanlı döneminin kuruluş günleri anlatılıyor.
Tüm eğitim çağındaki gençlere izletilmesi düşünülen tiyatro oyunuyla Kocaeli şehrinde yaşayan gençlerin kent ve kentlilik bilincinin oluşması hedefleniyor.
İlk gösterilerin yapıldığı tarihlerde ‘Uluslararası Gazi Akça Koca ve Kocaeli Tarihi’ konulu bir sempozyum düzenlenerek yüz civarında bilim adamının bildiri sundu.
Hem akademik çevrelerde heyecan yaratan uluslararası sempozyum, hem de sanatın eğitici ve eğlendirici işlevinin birlikte vücut bulduğu gençlik tiyatrosu, şehirde yaşayanlar tarafından büyük bir ilgi gördü.
Bir parçası olduğum projenin Antalya’nın yöneticilerine de esin kaynağı olması dileğiyle…
Ben kentimi seviyorum, ya siz?