TarlaZanat’ta Şenlik Zamanı

Bu ay bildiğimiz şenlikleri unutmaya çalışarak, Edremit Körfezi’ne yukarıdan bakan Burhaniye Taylıeli’nde (6-15 Ağustos) 10.’su düzenlenen ‘Köyümüzde Şenlik Var – Elim Sende – Çocuk Sanat İmece’ şenliğine konuk oluyoruz…

Yaz sıcağının bunaltıcı havasına izin vermeyen Ege’nin esintilerine kendimizi bırakarak, TarlaZanat Şenlik Alanı’nda, birbirinden keyifli gösterileri izlemeye hazırız. Sirk sanatlarının İstanbul’daki öncülerinden sayılan Eftal Gülbudak ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları sanatçılarından Ümran İnceoğlu’nun, on bir yıl önce, Taylıeli Köyü’ndeki araziyi TarlaZanat Şenlik Alanı olarak düzenlemesiyle şenliğin hikayesi başlıyor.

Nasıl bir şenlikten mi söz ediyoruz?

On gün-on gece boyunca birbirinden keyifli gösterin izlenebildiği şenliğe, sanatçı ve seyirci olarak katılmak isteyenler, kendi olanaklarıyla Taylıeli Köyü’ne geliyor. Taş döşeli yoldan yokuşu tırmanıp, toprak yoldan yokuş aşağı inerek TarlaZanat Şenlik Alanı’na ulaşıyorlar. Taş döşeli yol köylüler tarafından imece usulü yapılmış. Sonrasında yağışlar taşları alıp götürünce üşenmeden yeniden yapmışlar. Taylıeli Köyü’ndeki şenliğin ruhunu ‘imece’ oluşturuyor. Tüm sistem imece üstüne kurulmuş, gösteri yapacak sanatçılar herhangi bir ücret almadığı gibi, seyirciler de TarlaZanat Şenlik Alanı’ndaki gösterileri ücretsiz izliyor.

Yurtiçi ve yurtdışından gelen katılımcılar TarlaZanat’a kurdukları çadırlarda kalıyor ama ‘Ben çadırda kalamam,’ diyenleri Taylıelililer misafir etmeye hazır bekliyor.

Kimi zeytin ağaçlarının gölgesine çadırını kurar kurmaz yardım için kollarını sıvarken, kimi de denizde yorgunluğunu attıktan sonra TarlaZanat’ta çalışanların arasına katılıyor. Şenliğin konuklarını ağırlayan ya da hizmet etmek için görevlendirilmiş birileri yok. Herkes şenliğin sahibi. Herkes kusursuz ve sorunsuz bir buluşma için elinden geleni yapmakta. Bir işin ucundan tutmak isteyenlere, konaklama alanlarından seyir yerine, yemek masalarından atölye mekanlarına kadar her yerde iş var. Bu şenliğin sponsorları yok ama kolektif bilincin ortaya çıkardığı yılların dayanışması var. Köy halkı ve çevredeki esnaflar da ellerindekileri paylaşarak imeceye dahil oluyor. Kimi bahçesindeki meyvelerden toplayıp getiriyor, kimi kıştan yaptığı zeytinini kahvaltı sofralarına taşıyor. Ellerinden geldiğince şenliğin aşına, içilecek suyuna destek oluyorlar. Köyün kadınları tarafından yapılan yemekler ücretsiz olarak katılımcılara ikram ediliyor.

Bu şenlik bütünüyle ücretsiz!

İlk günün heyecanı ve coşkusu, Burhaniye’nin merkezinden Taylıeli Köyü’ne uzanan davullu zurnalı kortejle başlıyor. Korteje katılan sanatçıların rengarenk gösterilerinden etkilenmemek mümkün değil. Kortejin sıcaklığı halka halka sanatçılar ile seyircileri bütünleştiriyor. Bu yıl da birbirinden güzel tiyatro oyunları izleyeceklerini, ilginç atölyelere katılacaklarını, buluşmaların, tanışmaların ve de sohbetlerin kendilerini beklediğini biliyorlar zaten…

Gün içinde sanatçıların çabalarıyla TarlaZanat gösterilere hazır hale getiriliyor. Oyun saati yaklaştığında çoğunluğunu çocukların oluşturduğu seyircileri sanatçılar karşılıyor. Taylıeli Köyü’nün çocuklarına çevreden gelen çocukların sesleri karışıyor. Özel olarak tasarlanan oyun alanında çocuklar için hazırlanan gösteriler sahnelenmeye başlıyor. Çocuklar konusunun uzmanı sanatçıların atölyelerine katılıyor. Köyünün ya da kasabasının dışına çıkmamış çocuklar sanatsal aktivitelerin arasında sosyalleşiyor. Gösterilerin sonrasında da TarlaZanat’ta hareketlilik devam ediyor. Yorgunluk kahvelerini yudumlayan sanatçılar birbirlerinin oyunları hakkında sohbet ediyorlar. Sanat konuşuluyor. Sanat yaşanıyor. Tüm şenlik boyunca birbiriyle kaynaşan sanatçılar, şenliğin sonunda, kocaman bir sanat ailesine dönüşerek evlerine dönüyor. On bir yıldır Taylıeli Köyü’ndeki mücadelelerine yakından tanıklık yaptığım Ümran İnceoğlu ile Eftal Gülbudak’ın gelenekselleştirdikleri TarlaZanat’taki şenliğin uzun yıllar boyunca sürmesi umuduyla…